25 Eylül 2009 Cuma

huş ağacı



hayatın içinde birbiri ardına bir su gibi gelip geçen günler
beraberinde taşıdıkları tüm olaylarıda
hayatımızın içinde aynı bir su damlası gibi basit
aynı bir su damlası gibi berrak
ve aynı bir ırmak gibi düzen içinde taşırlar
su nasıl gökten düşen her damlasında
dünyayı kaçınılmaz bir şekilde ıslatıyor gibi görünüyorsa
bu olaylarda seni karşı çıkamadığın
direnemediğin bir şekilde ıslatıyor gibi görünür
oysaki her damlasının önemli bir görevi vardır aslında
eğer bu görevler olmasaydı ne dünya yaşayabilir
ne deniz taşabilir
ne de insan bir ağaç gibi kök salıp meyve verip her mevsim çiçek açabilirdi
unutma çiçek açmak isteyen insan ıslanmaya da katlanmak zorundadır
meyve vermese de gölgesi
çiçekleri ve rüzgarla dansıyla şarkı söyleyerek, insanı seven huş ağacını düşün
yağmura karşı gururla aç dallarını
inatla baharı bekle
sabahki güneşi gör ve asla vazgeçme büyümekten.

Ahmet Erkan Köseoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder